kitap tanıtım: heidegger

 


Dünyayı Onlar İnşa Ettiler


Fikir Mimarları 15:Heidegger
Say Yayınları - Kasım 2008
Çeviren ve Hazırlayan: Ahmet Aydoğan

 

 

Say Yayınları hemen hemen iki yıldır "Fikir Mimarları" başlığıyla bir dizi kitap yayımlıyor. Konusunda uzmanlık çalışmaları yapmış olan farklı yazarlar ve çevirmenler tarafından hazırlanmış bu kitaplar, edebiyattan felsefeye, tarihten siyasete Aristoteles, Hegel, Kant, Mill, Pavlov, Goethe, Husserl, Einstein, Benjamin, Bergson, Mevlana gibi fikir mimarlarını içeriyor. Ahmet Aydoğan'ın hazırladığı ve yine Aydoğan'ın İngilizceden çevirdiği Heidegger üzerine yazılardan oluşan kitap,  dizinin on beşinci kitabı.

 

Martin Heidegger (1889-1976), sadece felsefe alanında yaptığı çalışmalarla değil kendisinin ömrünün bir yerinde "hata" olarak kabul ettiğini belirttiği kimilerince de "talihsiz" olarak nitelendirilen politik tercihleriyle de sıkça anılmıştır. Heidegger, hocası Edmund Husserl'den ve onun fenomenolojisinden, varoluşçu felsefenin bazı yönlerinden yola çıkmış ancak felsefe dışı pek çok konuyu da felsefeye dahil etmek ve kendine has bir bakış açısı kurmak için ömrünün sonuna dek çalışmalarını sürdürmüştür. Pek çok eseri Türkçeye çevrilmiş ve eserleri üzerine münferit çalışmalar da yapılmıştır.

 

Bu çalışmalar arasında zengin içeriği nedeniyle farklı bir yerde duran bu kitap,  Ahmet Aydoğan'ın sunuş yazısıyla başlıyor. "Neden bir Heidegger kitabı daha?" sorusunun yanıtını, ilk elden alabileceğimiz yer olarak bu yazıya başvuralım:  "Görüşleri kabul edilsin edilmesin, kısmen eleştirilsin veya toptan reddedilsin Martin Heidegger, çağdaş düşünürler arasında bugün en fazla anlaşılmaya muhtaç olanlardan biridir. Bilhassa yakın zamanların insanını çevreleyen gerçekleri, dengeli bir bütünlük içinde, anlamak bir tarafa, dillendirmede sergilenen gönülsüzlük, istekli olunduğunda da görülen yetersizlik ve ‘mecalsizlik' göz önünde tutulacak olursa, bütün bir ömrü böyle bir anlama ve dile getirme uğraşına adamış bir düşünce hayatından bu çabanın esirgenmemesi gerekirdi."

 

Kitap, değişik zamanlarda Heidegger'in değişik eserleri ve denemeleri üzerine çalışmalar yapmış kişilerin çalışmaları ve bu çalışmaları yorumlayan başka yazıları içeriyor. Sadeliğin İhtişamı, Hazırlık, Varlık ve Zaman, Varlık ve Hakikat, Greklerde Varlık Tecrübesi (Sadece bu bölümHeidegerr'in kendi metinleri), Geçiş, Düşünce ve Hakikat, Sanat ve Hakikat, Ereignis, Gelassenheit ve bugüne dek pek gündeme gelmemiş olan, Heidegger'in"Doğu"ya ve "Batı"ya bakışının yorumlandığı "Doğu ve Batı" başlıklı bölümlerdenoluşuyor.

 

Ahmet Aydoğan, sunuş yazısında en az bir bukadar çalışmanın da dışarıda bırakıldığını ve bu çalışmaları seçerken neyi esas aldığını şöyle ifade ediyor: "Kitabın en başta gözettiği şey olan anlaşılırlık da başka bir şeyi değil, bu büyük düşünürün, düşünce serüveni içinde, elbetteböyle bir kitabın boyutlarının elverdiği ölçüde, bütün yönleriyle anlaşılmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Kitapta Heidegger'e tilmizi olacak kadar yakın yorumculara da bulundukları konum ya da savundukları görüşler nedeniyle anlaması mümkün olmayacak kadar ona uzak ya da yabancı olan yorumculara da bu aynı sebepten ötürü yer verilmemiştir."

Çoğu zaman bir düşünürü anlamak için en iyi yol olarak kabul edilen ve en çok önerilen, o düşünürün kendi eserlerini okumaktır. Ancak bu yol bazen çok çetrefilli olabilir. Felsefi eserleri okumak için bazen başka bir yapıya ihtiyaç duyulabilir ya da tıpkı karanlık bir tünelde ilerlerken bir meşalenin ya da el fenerinin sizin ilerlemenizi hızlandırabileceği gibi, o düşünürle ilgili yapılan bazı çalışmalar, onun dünyasına giden yolda adımlarınızı daha sağlam atmanıza neden olabilir.

 

İster iyi bir Heidegger okuru olun ve ilgilendiğiniz bu "fikir mimarı"nın başka düşünürlerce nasıl algılandığını merak edin ister Heidegger'le henüz tanışmamış bir okur, farketmez. Her sanatçının, düşünürün açıkça ortaya koymasa da isteğidir anlaşılmak ve ömrünü vakfettiği düşüncelerin hedeflediği noktalara ulaşması. Bu, çoğu zaman yaşarken o düşünürün ulaşamadığı bir noktadır. Aslında çoğunca umurunda da değildir bu ama... Tarihin başka bir yerinde birileri çıkar ve o karanlık kaldığı düşünülen noktaları aydınlatmaya adar kendisini. Sorulara cevap arar. İnsanlığın fikir dünyasında tuğla üstüne koyabileceği tuğla varsa bunun için gözünü budaktan sakınmaz. Bu kitapta adı geçen yazarlar da kendilerine Heidegger'i odak olarak almışlar ve çalışmalarını bu yönde ilerletmişler.

 

Aslında önemli olan yapılan çalışmaların gönüllülük içermesi ve sağlıklı zihinler tarafından ortaya konulması. Hele bu düşünür, Heidegger gibi "Dil"in içinde derin kazılar yapmış ve onun her zaman yeniden "inşa" edilebilir olduğunu savunan, varlığı dilin içinde arayan bir düşünür olursa, iyi bir kılavuza olan ihtiyacımız artıyor.

 

Son sözü yine bu kitabın ortaya çıkması için uzun yıllar emek vermiş olan Ahmet Aydoğan'a bırakalım: "Elinizdeki kitap, kendi anadilinde olduğu gibi çevrildiği bütün dillerde de anlaşılmazlıkla yaftalanarak takdim edilen düşünürün önündeki bu sıfatın ağırlığını bir nebze olsun hafifletebilmek uğruna, en az bir bu kadar tutan hazır malzemenin dışarıda bırakılmasıyla oluşmuştur. Demek ki kitabın öncelikle hedeflediği şey anlaşılırlıktır. "

 

Derya Önder

 

 

 13.3.2009 tarihli radikal kitapta yayımlanmıştır

 http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=925872&Date=17.03.2009&CategoryID=40

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Back to top