yarımlar

en güzel sen

Beni en güzel uzaktan sen sevdin
balkonlarında şehrin hiç kurumayan sen
Huysuz havası sabaha karşıların
duaların, efsunu bilmemenin
birden yağmur birden sel olup
Akıtan beni içime en güzel sen

Beni sen sevdin en güzel uzağından kendinin
Baş köşesinde durdu odanın siyah çerçevesi
bir kuşaktı yırtıp attığın
Sen hiç gelmeyecek o gelecekten
engüzel gelen enüzgün ses

Boşluğun birbirine çarpınca çıkardığı sesten
Anlaşılırdı ya çınladığında çan
bir alımlık canı kadının
Sana çaldı en uzaktan

olmamışlar hanesi

her evin bir odasında kimseler yatar
hiç gelmemişlerdir oturma odalarına
masalarda hiç tabakları, amerikan servisleri
buruşturup koydukları peçeteleri
olmaz ısırılıp bırakılmış ekmekleri
en kızarmış yeri insan etinin
hiç takılmaz dişlerinin kovuğuna
yarım da kalmaz o yüzden tam hiçbir şeyleri

hep aynı odasına girerler aynı kapısından
aynı kapısından çıkarlar tek göz odaların
bilmezler deliksiz uykularına
kim koyar rüyaları
kim değiştirir omzundaki meleklerin yerini
kapanmış gözlerinden sızar tane tane gerçekler

nşa

artık öğreniyoruz bir çukura düşmeden geçip gitmeyi
kaldırımlarda yürüyen ayaklarımız 35, 36, 37
otomobiller kırmızıda duruyor, sarıda her şey hazır
yeşilde hepimiz ilerliyoruz
o zaman anlıyorum
nasıl olur bir kaza ve nasıl alınır ağır hasar

yürüyoruz çoluk çocuk, orta yaşlı, ihtiyar
mağazalar birazdan kapanacak
işportacılar geçecek iş başına
parça başı biraz pahalı
üçümüz bir arada hele beşimiz daha ucuza geleceğiz
kim alırsa bizi
kim geçirirse başından bu dar boğazlı kazağı
imiğine basacağız, nefesini keseceğiz
dokumuz tenine iliştiğinde

vitrinler haftabaşı değişecek

İçeriği paylaş

Back to top