Negatif Sessizlik

"[...]
1. Sessizlik edebiyatın avangard geleneğine işaret eder. Amacımız doğrultusunda bu gelenek Sade’dan Beckett’e uzanır. Bu geleneği karşı-edebiyat olarak adlandırmak isteyebiliriz.

2. Sessizlik akıldan, toplumdan ve tarihten uzaklaşmayı, insanoğlunun yaratılmış dünyasındaki her türlü meşguliyetten ayırmayı [ayrılmayı], her türlü toplumsal varoluş biçimini feshetmeyi işaret eder. Bu insani sistemlere karşı koyan ve hatta onları bozan radikal ampirizmdir ve o, günlük sözcüklerdeki boş lafları ortaya çıkarır.

3. Sessizlik doğadan ayrılmaya, yaşamsal ve erotik süreçleri saptırmaya ihanet eder. Semptomları mizojiniden nekrofiliye kadar uzanır. Erkek dünyayı terk eder ve kadından tiksinir, kendini vücudundan ayırır.

4. Sessizlik sanattan vaka, rüya, saçmalık ya da sayıyı amaçlayan öz-yadsımayı bekler. Sanat, mantıksız konuya ya da saf mantığa yeniden katılarak, bu iki uç arasında karşı-sanat gibi davranır, kaçamaklı bir kurnazlığı keşfeder.

5. Sessizlik periyodik olarak biçimlerin tahribini gerektirir. Zaman zaman ortaya çıkan karşı-biçimler, insanoğlu tarafından asla sahip olunamayacak hiçbir şeyin yapılamayacağı ya da algılanamayacağı bir biçimsizliğin taklidini yapar. Yine de karşı-biçimler kontrole, kapatmaya, statize, telosa ve tarihsel modele karşıdır.

6. Sessizlik karşı-dilleri yaratır. Bazısı tamamen donuk, bazısı tamamen geçirgendir. Bu diller kelimelerin varlığını semantik yokluğa dönüştürür ve bilincin dilbilgisini gevşetir[ler]. Ortak toplumsal söylemi suçlarlar.

7. Yaygın söylem anlamın yükünü taşımayı bıraktığında, sessizlik aklın aşırılık durumlarını hükümsüzlük, delilik, zorbalık, kendinden geçme, mistik trans- doldurur.

8. Sessizlik dünyayı gerçekliğinden çıkarır. Görüntünün ve gerçekliğin sürekli kaynaşmasına ve kimlik karmaşasının dönüşümüne teşvik eder, hiçbir şey kalmayana -ya da neredeyse kalmayana- dek.

9. Sessizlik farkındalık durumlarını değiştirerek kendi üzerinde bilince dönüşür; ya da aklı, benlik ve karşı-benlik arasındaki aynı solipsist dramayı tekrarlamaya mahkûm eder. Bu yüzden değerlere yeniden farklı esaslara göre değer biçme ya da tamamıyla değer kaybetmeleri durumu birbirini takip eder.

10. Sessizlik zaman zaman kıyameti, bilinen dünyanın tarihi ve sürekliliğinden çözülüşü olarak varsayar ve binyıllık bakış açısıyla insanlık dışı bir kusursuzluğa katlanır.

[...]"

(Orpheus’un Parçalanışı, Ihab Hassan, çev. Emel Aras, 1. Basım, Hece Yayınları, 2019, s. 34-35)

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Back to top