olmamışlar hanesi

her evin bir odasında kimseler yatar
hiç gelmemişlerdir oturma odalarına
masalarda hiç tabakları, amerikan servisleri
buruşturup koydukları peçeteleri
olmaz ısırılıp bırakılmış ekmekleri
en kızarmış yeri insan etinin
hiç takılmaz dişlerinin kovuğuna
yarım da kalmaz o yüzden tam hiçbir şeyleri

hep aynı odasına girerler aynı kapısından
aynı kapısından çıkarlar tek göz odaların
bilmezler deliksiz uykularına
kim koyar rüyaları
kim değiştirir omzundaki meleklerin yerini
kapanmış gözlerinden sızar tane tane gerçekler

çamaşırları asan el, toplayan
deterjanı çok koyan,
damarları yeşeren,
derisi çatlayan
patatesin kabuklarını kalın soyan elle
tenine düğümler atan aynı eldir

aynı elin elidir
uykusuna düşler giydiren
bir düşten çekip alan korkulu
bayraklar asan her gelişiyle sokağa bakan yanlarına
çöpü kapıya bırakanla çöpü çatan

her evin aynı odasında
solmuş ve eprimiş perdelerinde
bir salkım üzüm
bir dal kiraz çekirdeği,
en olmuşları şeftalilerin
olmuş da geçmiş
çürük bir yazın meyveleri
uyurlar koyun koyuna

süprülmekten yorulmuş çalıların süpürgesi
kapı ardında çatılmış bir kaş gibi
el etse bir adım bir adım daha
el atsa yanacak lambaları
akkorlar düşecek teninin örtüsüne

aynı odasında her evin
gitmeye hazır misafirler uyurlar
bilmezler
uyurken kapısına en yakın
olduklarını o evin

sahibi olduklarını
bilmezler
misafiri oldukları evlerin

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Back to top