güzel ülkem 3
Biliyorum çok hoş bir şey değil içinde olmadığın bir konuşmaya kulak misafiri olmak... Ama üzgünüm, duydum ve duymakla kalmadım, önümdeki kâğıtlara not aldım. Biz dolmuşta böyle konuşabilen, özgür, açık, zihni hür, kalbi hür, vicdanı hür bir toplumuz. Her türlü "cell" bize fazla konuşma özgürlüğünü verdi, kendilerine müteşekkiriz. Ama bir sevgili, ama bir dost ama kim? bilemiyorum...
Ama diyaloğun monolog kısmı şöyle:
-Sen neyin peşindesin?
-...
-Boş ver...
-...
- Sen neyin peşinde olmak istiyosan, onun peşinde ol...
-...
- Hoparlörü mü açayım? Bütün millet mi duysun?
-...
-Sen normalde böyle konuşmazsın...
-...
-boş ver
-...
-boş ver
-...
-sen mutlu ol
-...
-duyuyo musun
-...
-ben şimdi dolmuştan inerim, ararım tekrar, şok olursun
-...
-Ben seni hiç aramadım mı? Konuşmadım mı seninle?
-...
- Sen izin vermedin. Sana darıldım mı ki!
-...
-Evet, sana kızdım. Haber vermedim. Sen Bilirsin.
-...
-sana var ya iki kelime söylersem ya sen ölürsün ya ben
-...
-mahsus yapıyorum öyle mi?
-...
-konuşuruz sonra
-...
-bak ben seni yarın arıcam
-...
-bakırköy'de görüşürüz.
-...
-benim ulaşmama daha on beş dakika var.. ama ben şimdi inicem bira içicem... ama sen haklısın.
-...
-efendim?
-...
-anlamadın... bak ben inicem...
-....
-yarından bahsediyorum
-...
-allah allah.. allah allaah...
-...
-sen hala orda mısın.. sana haber vermeden gittim diye öyle mi?
-...
-kızdın yani
-...
-allah senin belanı versin
-...
-iniyorum şimdi
-...
-beni mahvedeceksen bu akşam et
-...
-kaptan! müsait bir yerde indirir misin?
(Adam Sütlüce'de indi)
- 4004 okuma
Yorumlar
Yeni yorum gönder