trenler
trenler ve tren yolları
saçılmış yeryüzüne
boşuna değil makas değiştirişi
yüzümden yüzüne kalkan trenlerin
bütün boğazlarını geçmek için
sonsuz bir teselli istiyorum evrenden
bilinmeyen kıtalarında adımlarımı açmak
biz daha yeni uyanmışlar
cebirsiz ilişkiler meydanında kaybolup kaybolup
ev yolunu gözü kapalı bulanlar
ev bahçesindeki otları hiç temizlemeyen bir adamın
bütün olmayanları duvara astığı
karşısına geçip geçip baktığı
trenler giriyor şehre
susuz hayalleri yürüyor makinistlerin
beni öyle rüyanın içine iten beni adem
oyuncak trenlerini kimseye vermeyen
oysa gazetelerde her gün birimizin derisi yüzülüyor
birimizin yüzülen derisinden birileri seviniyor
birileri gergin estetik davullar yapıyor
yaşlanan yerlerimizden
birileri sabaha kadar çalıyor kalk diyor yat diyor
biri trenin altında kalıyor bir tirenin altında
günaydın diyor sabah gazeteleri kanlı, savaşlı
hiçinci sayfadan açılıyoruz dünyaya
köşelerinden duvara çivilenmiş bir üçgen
ne anlamı var durmadan yaptığımız akşam baskılarının
aramızda olmayanları kağıtta oldurmanın
ne anlamı var olmayanları aramıza doldurmanın
kağıdı her şey sanmanın
kağıdı hala kağıt sanmanın
kırık düşlerden yapma tren yollarına
her gece kendini yatırmanın
kendini ısrarla kaldırmanın kentlerin
tek kişilik yataklarından
balkonlarımız arasına gerili uzaklığa asılı
bir tüy bir ses bir vida bir pazar bulanıklığı
bir dört yüz elli üç kilometre uzakta
arapça katar.. vagon.. lokomotif.. peron
hemzeminler yerle bir
bütün lakinler ama meselalar örneğin
aklıma gelenlerin geçidinden giriyor aklıma trenler
hızlı, hızlandırılmış, hıphızlı
babaların oyuncak trenleri
babaların sekiz şeklindeki tren yolları
sehpadan düşmeyen arabalar
ve karınlarından dünyayı
izlediğimiz robotlarla bildik evreni
buradayım. burada.
bağlantı noktasında düşle gelen düşlerin
peki, kim yazdı bu şiiri
ben henüz dememişken
11 ağustos 2009
- 3099 okuma
Yorumlar
Yeni yorum gönder