Etta James - I'd Rather Go Blind

Yine pazar, yine caz. Hava puslu, deniz puslu, galiba yarınlar da öyle olacak biraz.
Martılar denizin üstünde birlikte alçalıp birlikte havalanıyorlar.

Pencereden denizi görmek büyük lüks; başını her çevirdiğinde, sabahını, akşamını, gecesini gündüzünü izleyebilmek; dalgaların sesinin sana kadar varması.
Keşke denizin her halinin şu açıklığı insanda da olabilseydi.
Keşke gören bütün gözler ve işiten bütün kulaklar kıymetini bilseydi gördüklerinin ve işittiklerinin.

*

Şarkının sözleri biraz kederli. Kabaca bir şey diyor içimde bana bittiğini söyledi, seni ve senin onunla öyle konuştuğunu görünce... vb. Özetle, bunu görmektense kör olmayı tercih ederdim.

Belli bir şeye bakarken, sizin de hangi duygular içinde olduğunuz önemli. Çünkü ruh hali sizin, her ne ise, o şeyle ilişkinizi belirliyor. Daha dün çok sevdiği bir yakınını kaybeden biri için ölümün ne ifade ettiği ile ölümle bu kadar yakından temas etmemiş biri için ölümün ne ifade ettiği arasında dağlar kadar fark vardır.

İkincisi için ölüm belki sadece bir kavramdır, bir gün başına mutlaka gelecek ama henüz gelmediği için ona - en azından şimdilik- uzakta olan, belki düşünmesinin gerekmediği bir şeydir. İlki için ise yapılabilecek mantıklı, soğukkanlı açıklamaların ya da tesellilerin -hiç değilse bir süre- hiçbir anlamı olmayacaktır.

Buna benzer biçimde bu şarkı da âşıklar için kederli olmalı, olmayanlar için ise bir sürü başka şey öne çıkar, çıkacaktır.