İlk Kürt Opera Sanatçısı: Mizgin Tahir
Geçenlerde tesadüf ettim opera sanatçısı Mizgin Tahir'e. 2010'un ilk günlerinde "Lorîka Adiloş" yani "Adiloş Bebe" isimli ilk albümünü çıkarmış. Albümdeki üç şarkının şiirle ilgisi var. İkisi Cegerxwin'in şiiri, birisi Mizgin Tahir'in kendi çevirisiyle Ahmed Arif'in Adiloş Bebe şiiri... Müzikler Mozart, Verdi ve Bizet'ye ait. Mizgin Tahir hakkında Türkçe çok bilgiye rastlamak mümkün değildi ama Kürtçe bir sitede yakın zamanda yapılmış bir söyleşi gördüm. Kendim için çevirirken baktım, tamamını da anlayabiliyorum. (Henüz biraz amatörce olsa da) Takıldığım birkaç şey için de şair arkadaşım Osman Mehmed yardım edince söyleşiyi de Türkçeye çevirmiş olduk.
Lorîka Adiloş'u bulunca buraya da aldım. Çok güzel bir ses...
En altta da bahsettiğim söyleşi okunabilir.
OPERA SANATÇISI MİZGÎN TAHİR’LE SÖYLEŞİ
Bize biraz kendinden bahsedebilir misin?
Suriye Kürdistanındanım. Dirbêsiyê şehrinde doğdum. Sadece ben ve kardeşlerim değil annem de sanatçı. Necîmê Ömeri ya da Necimê Tembûryan olarak tanınıyor Benimle birlikte biz altı kız, beş erkek kardeşiz. Babam, o da sanatçıydı, Necîmê Omerî veya Sazcı Necim olarak anılırdı. Annemin sesi güzel ama türkü söylemez. O bize sadece ninniler söylerdi, masallar anlatırdı, şarkıların öykülerini anlatırdı.
Hangi okullarda okudun ve konservatuara nasıl girdin?
Dokuzuncu sınıfa kadar Dirbêsiyê’de okudum. Sonra Serê Kaniyê geldim ve liseyi orda okudum. Ordan da Şam’a gittim. Şam’da önce iki yıl arkeoloji okudum. Fakat bu iki yıl içerisinde Profesör Lubane ve Rus Profesör Gelîna nezdinde konservatuara hazırlandım. Gelîna, Şam Üniversitesinde solfej profesörüydü. Profesör Rûsî Gelîna’den Opera seçmeleri için özel dersler aldım konservatuara hazırlanmak için. Sonra da 1999’da imtihana girdim ve konservaturı kazandım.
Şam Konservatuarında okurken ne tür çalışmalarda bulundun?
Daha konservatuardayken birçok çalışma yaptım, Kürtçe çalışmalar. Reşît Sofî hocayla Şam’da, Embar okulunda bir konser verdik. Bu konservatuarın ikinci yılındayken oldu. İspanyol Merkezinin sponsorluğunda ve sonrasında da Kürtçe bir özel konser verdim. Üçüncü yılımda iki geleneksel halk şarkısını kaydettim ve Mozart’ın iki bestesini Kürtçeye çevirdim ve her dört şarkıyı da Kurd-Sat televizyonuna gönderdim. Konservatuar eğitimim tamamlandıktan sonra Fransa Çanda merkezinde özel bir konser verdim. Serê Kani’ye geldim, orada da bir konser verdim. Süleymaniye’ye gittim, iki konser de orda verdim. Bu sene de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kültür ve sanat festivaline katıldım, amfitiyatro sahnesinde konser verdim.
Müzik konusunda üzerinizde kimlerin etkisi oldu?
Özellikle dengbêjlerin çok etkisinde kaldım. Babamın ve halamın sesleri çok güzeldi, onlardan da çok etkilendim. Çok sayıda dengbejleri ve türkü dinledim. Huseyna Fari, Şakiro, Fadilê Cizîrî, Karapetê Xaço, Şivan Perwer, Ehmed Kaya, Ezedîn Temo, Nîzamedîn Ariç ve diğerleri. Onları dinlediğimde duygu –dünyalarını- seviyorum, duyguları beni etkiliyor.
Ailenizde sizden başka müzikle ilgilenenler var mı?
Ailem sanatçı bir aile. Büyük ağabeyim cümbüş çalışıyor, adı Remezan Omerî. Çok güzel bir sesi var. Diğer erkek kardeşim bisk (buzukiye benzeyen Suriye Kürtlerine özgü bir saz) çalıyor, onun da adı Şükri. Gülistan adında bir kızkardeşim var, Gülistan Sobarî adıyla biliniyor. Şarkıcı de o da harika bir sanatçı.
Hiç Avrupa’ya gidip orda konser verdin mi?
Davet edildim ama gitmedim, Roj TV çağırmıştı, Süleymaniye’de konserim vardı. Gerçekleşmedi, çünkü Süleymaniye’deki insanlara söz vermiştim.
Mizgîn, yenilikçi bir sanatın var sen de çağdaş bir sanatçısın. Kürt halkı seni dinledikten sonra ne tür eleştirilerde bulunuyor? Onların yaklaşımları nasıldı?
Biraz tuhaf buldular. Gördükleri farklı bir tarzdı. Sesim uzundu, nefesim uzundu. Böyle bir şeyi (uzunses, uzunnefes) aslında dengbejlerde, Kürt kültüründe görüyorum ben.
Hangi enstrümanları çalabiliyorsun?
Biraz piyano çalıyorum. Konservatuarda birinci enstrümanım sesti. İkincisi de piyanoydu. Biz konservatuarda birinci enstrümanımızın (ses) ikinci enstrümanımız (piyano) üzerinde nasıl durduğunu görmek için biraz piyano çalıyorduk.
Sahneye çıktığında, seyircilerin karşısında opera söylerken heyecanlanıyor musun?
Evet, heyecanlanıyorum fakat çoğunlukla sahnede, seyircilerin karşısında heyecanımı gizliyorum ve şarkılara odaklanıyorum ….
Bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum.
Rica ederim. Çok memnun oldum. Bana bu güzel fırsatı verdiğiniz için ben de teşekkür ediyorum
Söyleşiyi yapan: Mustafa Gazi
Kürtçeden çeviren: Derya Önder - Redaksiyon: Osman Mehmed
Kaynak: http://www.kurdishmagazin.com/modules.php?name=News&file=article&sid=837
- 13573 okuma
Yorumlar
İlk Kürt Opera Sanatçısı: Mizgin Tahir
"Lorîka Adiloş" adlı albümün adını duymuştum sadece. Geçenlerde youtubede Bu sanatçının "Heyran" adlı şarkısını dinleyince adeta büyülendim.
Mizgin Tahir kimdir, nerelidir, nerede yaşar? Onun hakkında bilgi arama telaşına düştüm bu kez. Ya onun hakkında bir bilgi bulamazsam, kaygısını da taşıdım.
Sade bir dille çevirdiğiniz bu röportaj için çok teşekkür ederim.
Saygılar.
Spas
Spaw Hevale Derya...
spasi
hevala derya ez li ser navé xwe u li nawé hemü kürdan te piroz dikim ji bo ku te te ev berhama hané çap kırye ev demeka diréj bu min dixwast ku ez bi zanibim ka MİZGİN TAHİR kiye u ji kuderé ye ji bo ku ew li ba min gelek bi romete u héja ye. hinek lékoliné mın ji li ser çand u hunerén kurdi hene u ez ji dem bi dem şiira berhema di nivisim u dem bi dem. u min wergera te pir eciband ji bo ku gelek zelale ji bo vé yekéji carkadin ji spas(seyfeddin boti-istanbul)
Yeni yorum gönder