Deniz Bilgin
2005 yılında duymuştum ilk kez Deniz Bilgin adını. 1956'da doğduğunu 1999 Kasımında kara Ankara'nın bi binasından 10. kattan kendi attığını okumuştum. Resimlerine bakmıştım internetten. "Minareden at beni aşağı in tut beni" resmini de o zaman görmüştüm. Karşı Sanat'ta 2004 yılında açılan retrospektif sergisini kaçırmıştım böylelikle. Hazırlanan kitap da hızlıca tükenmişti. Zaten sınırlı sayıda basılmıştı.
Hakkında çok fazla bir şey öğrenmek de mümkün değildi. Resim ve çizim çalışmalarının yanı sıra "Defter" dergisinin pek çok sayısının kapağını da o yapmıştı. Bir başka şey Mimar İhsan Bilgin'in eşi olmasıydı. İhsan Bilgin YTÜ'de "Bina Bilgisi" dersi hocamdı bir dönem. Ama benim aklım o zamanlar tiyatrodaydı, edebiyattaydı; iyi bir mimarlık öğrencisi değildim. İnternetten ulaşabildiğim tüm resimlerine bakmış kendimce kaydetmiştim bir Deniz Bilgin klasörüne. Bir klasöre sığmayacağını bile bile... Bir şeyler yazmak istedim onun için. Aslında yazdım da ama nedense tamamlanmadı. Belki de tamamlanması gelmedi içimden. Bazı resimlerinde Frida Kahlo'yu çağırdığını hissettim. http://www.fridakahlo.com/ Hakkında yazılan internetten ulaşabildiğim http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=cts&haberno=3093
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=r2&haberno=3104 yazıları okudum. Aslında onun da çok değer verdiği başka bir ressamı Adolf Wolfi'yi öğrendim. http://www.artnet.com/magazine/features/karlins/karlins3-25-03.asp
Aynı şekilde hakkında çok az şey bildiğimiz bu adam da yaşarken "deli" gibi görülmüştü...
Yine de olsa,yarım da olsa bir şey gitsin Deniz Bilgin'e... Belki bir gün başka türlü tamamlarım, tamamlanır..
...........
retrospektif
deniz bilgin'in anısına
kıyıdan
nehir, sihirbaz, bahçe, dolunay, horoz ve kadın,
madonna and the child, rugan, tütün, kırmızı,
üşümüş, kış, adalar... için
ben çok yürürdüm eskiden denize
sonra denizde yürümeyi öğrendim
açılırken kuytusu dünyanın içime
çığ olmadan büyümeyi
denize yürümekle
denizde yürümek arasında
dönüyor dünya... sabrı sonsuz
yürü deniz, kim tutar seni
"minareden kendini atınca"
dünya ki gökdelenlerin arasından bakıyor
görülmüyor ses çıkarmayan şey
kaldı ki şeyler çıplak
duvar diplerinden yürüyor
üşümüş gece
kaç kere suç işlemekten yorgun anakara
bir kez daha suçlu
yüzünü çekip alırken resimlerden
yüzümüz çöl artık
yüzümüz hiç olmadı
Ek | Boyut |
---|---|
bdb01_025.jpg | 147.98 KB |
bdb02_003.jpg | 105.19 KB |
bdb03_117.jpg | 24.81 KB |
bdb04_062_02.jpg | 87.83 KB |
bdb04_064_35.jpg | 212.33 KB |
bdb04_064_45.jpg | 98.01 KB |
bdb05_006.jpg | 74.54 KB |
rsa_deniz.jpg | 39.7 KB |
- deryaonder's blog
- Yeni yorum ekle
- 11935 okuma