Benim filmlerim: Hatırlamak İçin Bir An/ı

Hafızadan bu kadar söz edince aklıma unutmadığım filmlerden biri geldi. Bir güney kore filmi daha. Benim için o kapıyı açan Kim ki duk olmuştu ki bunu epey zaman önce yazmıştım. Orijinal adı " Nae meorisokui jiwoogae" (İngilizcesi 'A moment to Remember') olan film 2004 yapımı. Yönetmeni John h. Lee. http://www.imdb.com/title/tt0428870/

Filmin ana konusu "amnezi". Ama buna giden yolda filmin fazlasıyla incelikli, düşündürücü tarafları var. Bir aşk da olması gerektiği gibi alıyor yerini tabii...

Hafıza

Tureng'le bir başıma oynadığım bu oyunu seviyorum. Hafıza sözcüğüne takıldım bu kez... Hafıza, aslında Arapçadan, "hıfz" kökünden geliyor. Koruma, saklama, sakınma, akılda tutma anlamına geliyor. Saklama yeteneği ya da daha modern bir işitme için "bellek" de deniliyor. Arapçadaki birçok sözcük gibi hıfz da bereketli. Hafız, hafıza, hıfz, hıfzısıhha, mahfaza, mahfuz, muhafaza, muhafazakâr, muhafız sözcükleri de aynı kökten geliyor.

Far Away Moon - Spyros Koliavasilis

Bu şarkıyı "Niyobe için" adlı özel bir albümde dinlemiştim. Spyros Koliavasilis Yunanistan'da yaşayn bir müzisyen. Yaptığı müziği etno-klasik, asia minör, klasik osmanlı müziği ve jaz olarak değerlendirmişler... Bir myspace sayfası var. Orda tüm müzikleri dinlenebiliyor. Benim gözdem, peşine de düşmeme neden olan "far away moon"... Hüzünlü bir müzik... Ama aslında hepsi güzel. Yine de bir numara olarak "far away moon"u öneririm. Sonra da "Odyseia"... Buyrun : http://www.myspace.com/spyrosoud

Fotoğraflarla Bir Hayat: Sylvia Plath

Şiir tarihinin en özel şairlerinden birisidir Sylvia Plath. 31 yıllık yaşamına normal bir hayatın sığdıracağından çok daha fazla şey taşımıştır. (1932-1963) Belki de taşıyabileceğinden fazlası olduğu için böyle trajik bir sonu da yazdı kendisine. Bunlar genellikle şiirle ilgili insanların bildikleri şeyler. Kaldı ki ölümünden sonra da fazlasıyla izi sürülen bir şair olmuştur Plath... Hatta bu iz, izleyenlerin sonunu da onunkine benzetecek kadar aynılaşmıştır kimi zaman.

Anna Ahmatova Hakkında Bir Film

Chagall, Yaşam ve Aşk

in

Pera Müzesi'nde 23 Ekim 2009-24 Ocak 2010 tarihleri arasında açılmış olan Marc Chagall sergisi önümüzdeki hafta bitiyor. Ben de bugün gidebildim. Gitmeden önce Chagall hakkında çok az şey biliyordum, mesela Nazilerin yahudi yazarların kitaplarını yaktıkları dönemde Chagall'ın eserlerini de yaktıklarını ve biraz da yüzeysel bilgi. Sergi müzenin iki katına yayılmış. Chagall'ın otobiyografik çalışmalarına, serginin düzenlenişi sırasında eklenen biyografik bilgiler de gelince epey bilgi sahibi olmak mümkün. Uzun yaşamış bir ressam Chagall..

Hopper - Colors - A tea with D.

Aşağıdaki linkten, Colors'tan başlayarak albümün tamamı dinlenebilir.

http://www.deezer.com/listen-228237

İstanbul'dan Sergiler

Her iki sergi de benzer şeyleri çağrıştırdı bana. İkisinin de kendine has yanları da var tabii..

16 Ocak 2010 – 6 Mart 2010
Claude Closky “Yazı mı Tura mı”
Küratör: Ali Akay
Akbank Sanat Galerisi

Claude Closky'nin görülebilecek üç çalışmasından şöyle söz edebiliriz.

İlk Kürt Opera Sanatçısı: Mizgin Tahir

Geçenlerde tesadüf ettim opera sanatçısı Mizgin Tahir'e. 2010'un ilk günlerinde "Lorîka Adiloş" yani "Adiloş Bebe" isimli ilk albümünü çıkarmış. Albümdeki üç şarkının şiirle ilgisi var. İkisi Cegerxwin'in şiiri, birisi Mizgin Tahir'in kendi çevirisiyle Ahmed Arif'in Adiloş Bebe şiiri... Müzikler Mozart, Verdi ve Bizet'ye ait. Mizgin Tahir hakkında Türkçe çok bilgiye rastlamak mümkün değildi ama Kürtçe bir sitede yakın zamanda yapılmış bir söyleşi gördüm. Kendim için çevirirken baktım, tamamını da anlayabiliyorum.

dirtbag - brad sucks " (bir sonraki sayfada çalar)

it’s a little bit hard to understand
but i only wanna be a modern man
on the wire it couldn’t be nicer
just thinking about the one that got away
nobody wanna give me heart away
you could make your mind up it could take your time up
it seems you’ve mistaken me for someone who cares
I’m just a dirt bag under the weather and overrated
living underground taking it to the scene

İçeriği paylaş

Back to top