
Artık
Posted June 30th, 2020 by deryaonderİnsan zaman geçtikçe, epey görüp geçirdiğini düşündükçe zannediyor ki:
Artık kırılmam ya da daha az kırılırım.
Artık o kadar üzülmem.
Artık o kadar hatırlamam.
Artık daha çabuk unuturum (hatırlamakla unutmak başka şeyler).
Artık daha az acı çekebilirim bazı şeyler için.
Artık yaralar daha çabuk sarılır, ne de olsa zırhlar değiştirilmiş, en kötüsü yamanmıştır.
Artık budanmış dallarımda daha çok çiçek açar.
Artık kimse o kadar acımasız olmaz birbirine karşı.
Artık bir sökükle tamamen heba olmaz hiçbir şey.
Artık özlemem.
Artık özlenmesem de umurumda olmaz.
- Yeni yorum ekle
- Devamını oku
- 2396 okuma
Neden "Editörün Günlüğü"?
Posted June 24th, 2020 by deryaonderHayatını kitap editörlüğü yaparak idame ettiren ve böyle geçirdiği uzun yıllardan, her ne olursa/olduysa olsun, sevinç duyan biri olarak siteye böyle bir kısım eklemek uzun zamandır düşündüğüm bir şeydi.
Aslında "günlüğü" kısmını değiştirmem gerekir; çünkü yapmak istediğim öyle günü gününe tutulmuş bir "günlük" oluşturmak değil. O nedenle bugünlerde bu başlık başka bir şeye dönüşebilir.
- Yeni yorum ekle
- Devamını oku
- 2263 okuma
Kant'ın şiire verdiği zarar (Hölderlin örneğinde)
Posted June 3rd, 2020 by deryaonderBugünlerde bir vesileyle Hölderlin’le ilgili okumalar yapıyorum. Dolayısıyla Türkçedeki Hölderlin’le ilgili kitaplara da tekrar bakıyorum. Malum, Hölderlin deyince sadece şiirden değil aynı zamanda felsefeden özellikle de Alman felsefesinden de söz etmek gerekiyor. Ne de olsa Hölderlin, Hegel ve Schelling'in yakın arkadaşı, 1790'da aynı odayı paylaşıyorlar hatta. Schiller’den zaten etkileniyor ve sonraki dönemde de Heidegger için çok önemli bir konum teşkil ediyor.
- Yeni yorum ekle
- Devamını oku
- 2370 okuma
Tadilat
Posted May 27th, 2020 by deryaonder"Olağanüstü" ve tarihsel diye niteleyebileceğimiz bugünlerde (hatta bu aylarda) ben de kendimi bir kez daha eve, uzun zamandır kapısı açılmamış ama yine de zaman zaman sokağından geçilmiş bu eve bir kez daha dönmüş gibi hissediyorum. Siteyle tazelenen ve yinelenen ilişkimi "tadilat" yapıyorum şeklinde ifade edebilirim.
Ben yokken de 12 yıldır herkese açık olan bu evde tadilat yaparken, vaktiyle zihnimin nelerle meşgul olduğunu, uğraşlarımı, dinlediklerimi, izlediklerimi, düşündüklerimi hem bir gözlemci edasıyla hem sözün sahibi olarak yeniden görüyorum.
- Yeni yorum ekle
- Devamını oku
- 1936 okuma
Schubert - Ständchen "Leise flehen meine Lieder"
Posted May 20th, 2020 by deryaonderŞimdilik sadece usulca bırakalım, sonra yazmak üzere...
- Yeni yorum ekle
- 1826 okuma
"Dil Dildir"
Posted May 15th, 2020 by deryaonder"Dilin bizzatihi kendisi üzerine, yalnızca dil üzerine kafa yoracağız. Dil bizatihi – dildir ve kendisi dışında hiçbir şey değildir. Dilin kendisi, dildir. Mantıkla denetim altına alınan anlama, her şeyi hesaplamaya göre düşünme ve dolayısıyla genellikle buyurucu olan düşünme, bu önermeyi boş bir totoloji olarak görür. Aynı şeyi iki kere dile getirmenin –dil dildir– bizi herhangi bir yere götürebileceği nasıl düşünülebilir? Fakat biz herhangi bir yere gitmek istemiyoruz. Biz yalnızca, yalnızca zaten bulunduğumuz yere bir kere daha varmak istiyoruz.*"
- Yeni yorum ekle
- Devamını oku
- 1582 okuma
Moby - Everloving
Posted May 15th, 2020 by deryaonderOlmak istediğim yerlerden biri.
O akışta ve o boşlukta seyir halinde
ve 1.03'teki geçişin güzelliğinde.
- Yeni yorum ekle
- 1460 okuma
Negatif Sessizlik
Posted May 9th, 2020 by deryaonder"[...]
1. Sessizlik edebiyatın avangard geleneğine işaret eder. Amacımız doğrultusunda bu gelenek Sade’dan Beckett’e uzanır. Bu geleneği karşı-edebiyat olarak adlandırmak isteyebiliriz.
2. Sessizlik akıldan, toplumdan ve tarihten uzaklaşmayı, insanoğlunun yaratılmış dünyasındaki her türlü meşguliyetten ayırmayı [ayrılmayı], her türlü toplumsal varoluş biçimini feshetmeyi işaret eder. Bu insani sistemlere karşı koyan ve hatta onları bozan radikal ampirizmdir ve o, günlük sözcüklerdeki boş lafları ortaya çıkarır.
- Yeni yorum ekle
- Devamını oku
- 1157 okuma
Ayların en zalimidir nisan
Posted April 16th, 2020 by deryaonder2020 Nisan'ında aklıma gelmiş, buraya da yazmışım. Bu akşam Deep Purple'ın April'ını dinlerken tekrar aklıma geldi. Hem de Deep Purple da şarkıya "April is a cruel time" diye başlayınca, bunları birleştirmek şart oldu.
Müzik zaten 12.10 dakika.. Sözler 8:50'de başlıyor. O dönemin müzik gruplarının şarkılarında sözlerin oldukça geç girişini çok anlamlı buluyorum.
Sabrın hiç kalmadığı, her şeyin hızlısının, çabuğunun makbul olduğu, beş harflik kelimelerin bile kısaltılarak kullanıldığı "bu şahane günümüzde" sabrı ve zamanı olan dinlesin, beklesin, ödülünü alsın....
*
Çorak Ülke
- Yeni yorum ekle
- Devamını oku
- 2277 okuma
Eleni'nin dansı
Posted January 6th, 2017 by deryaonderSon zamanlarda gördüğüm en güzel şey...
- Yeni yorum ekle
- 3278 okuma