Derya Önder

Sohrab Sepehri, çağdaş İran şiirinin önemli şairlerinden birisi ve aynı zamanda da bir ressam.. Şiirle resmi iç içe geçirmiş, dünyaya bu gözlerle bakmış yaşadığı sürece.. 1928'de İsfahan'ın Kaşan bölgesinde doğmuş ve 1980 yılında Tahran'da ölmüş. Ya da aslına uygun söylemek istersek Tehran'da...

Aynı zamanda Furuğ'un yakın arkadaşı Sohrab..

"Bir şair nedir?

Bir -eski- sevgiliye söylenebilecek en ağır şey bu olsa gerek. Nâzım Hikmet'in ilk dönem şiirlerindendir. Cem Karaca da içli söyler, bütün mektuplar adresine ulaşır, bazen kaybolup gittiler sansak da...

Sel Yayınları, Efnan Dervişoğlu'nun editörlüğünde yeni bir kitap yayımladı. Kitabın adı "Kadın Öykülerinde Karadeniz". 23 yazarın birer öyküsünden oluşan kitabın benzeri iki kitap da daha önce çıkmıştı. "Kadın Öykülerinde Ankara" ve "Kadın Öykülerinde İstanbul"...

Kadın Öykülerinde Karadeniz kitabının hazırlanmasında Efnan Dervişoğlu'nun Trabzonlu olmasının da payı vardır şüphesiz. Ama böyle bir derleme de daha önce yapılmadı galiba. Yıllar önce yazdığım birkaç kısa öykü olmasına rağmen genel olarak ben öykü yazmıyorum. Ancak 3-4 ay kadar önce Dervişoğlu'ndan, bu kitap için bir öykü yazma önerisi geldiğinde (Tokatlı olmam itibariyle) zaten kafamda dönüp duran bazı düşünceler ve anılar sebebiyle kabul etmiştim. Dolayısıyla kitapta benim de bir öyküm var. "Tavara". Yanibizim köyümüzün adı.

Çok geç kalınmış bir seyirdi aslında. Uzun zamandan beri değişik şekillerde karşıma çıkan Ingmar Bergman'ın "Persona"sını nihayet izledim. Ama bazen böyle oluyor, bir şey zamanı gelmeden olmuyor.

Bugün bir şairi yitirdik. (Kemal Özer) Geçen hafta da bir şairi yitirmiştik. (Süha Tuğtepe)
Beş altı yaz önce Öztürk'ü yitirmiştik (Uğraş)... Dört yaz kadar önce Özge'yi (Dirik),
iki yaz kadar önce Doğan'ı (Ergül)...
Ben ne zaman bi ağıt geçirsem içimden aklıma hep "Folon" gelir.

ikimiz için

sen git... ben yine gelirim...

unutmak mı lazım