Bir Kierkegaard alıntısı: Ya/Ya da - "Bir Şair Nedir?"
"Bir şair nedir? Kalbi derin bir ıstırabı muhafaza eden, ama dudakları içinden geçen ağlama ve inlemeleri büyüleyici bir müziğe dönüştüren mutsuz bir adam. Onun kaderi tiran Phalaris’in pirinçten yapılmış bir boğanın içinde hapsettiği ve sürekli yanan bir ateşin üstünde uzun süre işkence ettiği zavallı kurbanların kaderi gibidir; bu kurbanların çığlıkları tiranın kulağına geldiğinde kalbinde korku yaratmak yerine tatlı bir müzik gibi gelirler. Ve insanlar şairin etrafını çevirirler ve ona “Bizim için yakında yine şarkı söyle” derler – ki bu büyük oranda “umarız yeni ıstıraplar ruhuna azap çektirir ve dudakların yine eskisi gibi onları dönüştürür; çünkü ağlamalar bizi yalnızca üzer ama müzik, müzik büyüleyicidir” demekle aynı şeydir. Ve eleştirmenler “Bu mükemmel bir şekilde yapılmış – tam olması gerektiği gibi, estetik kurallarına uygun biçimde” derler. Şimdi anlaşılıyor ki eleştirmenler şairi bir kıla benzetir; o yalnızca ıstırabı kalbinde ve müziği dudaklarında hissetmez. Size söyleyeyim, ben domuzlar tarafından anlaşılan bir domuz çobanı olmayı insanlar tarafından yanlış anlaşılan bir şair olmaya tercih ederim."
(Ya / Ya da c.1, s. 19-42)
çev.Kamuran Gödelek
- deryaonder's blog
- Yeni yorum ekle
- 7282 okuma