john cage: "sessizlik diye bir şey yoktur" (4'33")

Bu akşam bir şeyler okurken tesadüf ettim. Açıkçası bugüne dek bildiğim bir şey değildi. John Cage 1912-1992 yılları arasından yaşamış bir müzisyen. Hatta müzik filozfu da deniliyor bazı yerlerde kendisine... 1952 yılında bestelediği 4'33" üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm 30 saniye, ikinci bölüm 2 dakika 23 saniye ve üçüncü bölüm de 1 dakika 40 saniyeden oluşuyor. Herhangi bir enstrümanın çalabileceği şekilde yazılmış ancak partisyonunda enstrümanlardan hiçbirinin çalmaması gerektiği de belirtiliyor. Yani ilk bakışta 4 dakika 33 saniye boyunca sessizlik çalınıyor. "herhangi bir sesin müzik meydana getirebileceği" temel düşüncesi ile oluşturulmuş bir çalışma. Ve tabii her seferinde içinde bulunduğu ortamda oluşan her türlü ses de parçaya dahil oluyor ve bir tür doğaçlamayla yeniden bestelenmiş oluyor. Postmodernizm karşıtları parçanın herhangi bir emek taşımadığını, yaratıcılık içermediğini bu nedenle de tam bir "postmodern müzik" sayılabileceğini söylüyorlar. Deneysel müziğin babalarından birisi olarak görülüyor. Minimalist müzikde de 0:00 performansıyla doruk nokta...
Cage, bu eserle ilgili şu yorumu yapıyor:

Bir noktayı kaçırdılar. Sessizlik diye bir şey yoktur. Sessizlik diye düşündükleri şey rastlantısal seslerle doluydu, ancak onlar dinlemeyi bilmiyorlardı. Birinci bölüm boyunca dışarıdaki rüzgarın kımıltılarını duyabilirdiniz. İkincide, yağmur taneleri damda pıtırtıya başladı. Üçüncüdeyse insanlar bu kez kendileri konuşmaya, dışarı çıkmaya ve bu sırada türlü, ilginç sesler çıkarmaya başladılar.

Parçanın ilk performansı için wikipediada şu bilgiler okunuyor:

4'33"'ün ilk performansı 29 Ağustos 1952'de David Tudor tarafından, bir piyano resitali sırasında Woodstock, Newyork'ta gerçekleştirildi. Tudor sahneye çıkarak piyanonun başına oturmuş ve kapağı kapatarak parçanın başladığını işaret etmiştir. Bir süre sonra, birinci bölümün sonunu ifade etmek için kapağı açıp kapamış ve bu hareketini ikinci ve üçüncü bölümler için de tekrarlamıştır. Parça boyunca Tudor tek bir nota bile çalmamış, kasıtlı bir ses çıkarmamış ve bir kronometre tutarak nota kağıtlarını çevirmiştir.

pandorada iki kitabını da gördüm ama ikisi de çevrilmemiş tabi ki. Birisi bu yandaki kitap...

Aşağıdaki video parçası ise 4'33" ü de içeren daha uzun bir bölüm... 1.dakikadan sonra başlıyor...

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Back to top