Medusa'nın kaderi

Yunan mitolojisinde gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan başlı, keskin dişli dişi canavar olarak anılan Medusa, aslında bir Gorgon. Yunancada "korkunç, berbat" anlamına gelen "gorgo" sözcüğünden geliyor kökü. Denizler, depremler ve atlar Tanrısı, hırsın ve gücün temcilsici Posseidon'un güzelliğine vurulduğu Medusa başlangıçta çok güzel bir kızken, Posseidon'un bu halinden rahatsız olan akıl,sanat, strateji ve barış Tanrıçası Athena'nın gazabına uğrar. Ve Athena tarafından bir gordon'a çevrilir. Ancak Athena'nın kıskançlığı bununla da bitmez.

lilium - lover

Pina Bausch'un İstanbul'u ve "Nefes"

NEFES - PİNA BAUSCH
Bir sahne

Pina Bausch’un “Nefes”inin daha önceki gösterimini izlememiştim. İlk kez “dans tiyatrosu” izleyecek olmak, İstanbul üzerine bir dans tiyatrosu izleyecek olmak meraklandırıyordu beni. Tabii gösterinin 2 saat 50 dakika olması hali de öyle… Yani insan zamanı düşünmeden izleyebilir mi, bırakabilir mi kendini bu kadar süre?

Soru işaretleri

Bugünlerde şiirle ilgili aklıma takılanlar şunlar, özellikle de dergilere bakınca...

  • Neden herkes her yerde....
  • Kaplama alanı, şairin, şiirin...
  • Hacim
  • Seri üretim
  • Seri üretim şiir yazmak (Çemişkesek 1,2,3,4,5,6 gibi)
  • İmge ve risk
  • Şair ve risk
  • Şiir ve risk
  • Kriz
  • Metaestetik
  • pürüz
  • kayıp şey

gibi gibi...

bi de bugün mefisto'da birbirinin içine girmiş 46 tane edebiyat/şiir dergisi gördüm...
geçip gittim.

Elektra ve Tadashi Suzuki, geç gelen ödül


Elektra'dan bir sahne

ELEKTRA

galata kulesi

24 Mayıs 2010, Sirkeci'den Galata Kulesi

şiir: pagan şiir - (Türkçe-İngilizce)

PAGAN ŞİİR

.............................................björk’ün “pagan poetry” şarkısından hareketle,

beyaz zambakların kıvrılarak açma mevsimi
kıvrılırken ölüp kalacaklar

frenleri boşalmış bir bisikletin pedallarına
sıkıştırılmış… durursak çarparız... durursak
beyaz zambaklar… solar, mevsimi…

anlaşılmaz seslerle söyleniyor sözler
zambakların beyaz boyunları göğe değecek
oysa, mevsimi…

mavi çiçekleri olan ince bir bluz… düğmeleri hiç kopmamış
mavi bir gökyüzü... görmemiş mi hiç…
hepsini dolduruyor her gece kazdığı tünele

Homer'in oğlu: Blaise Cendrars

Birkaç gündür Cendrars şiirleri ve hakkında pek çok şey okurken, bir yandan da "gezgin şair"liği düşündüm. Çünkü Cendrars, aynı zamandan tam bir "gezgin şair"... Biz mesela ortaasya'dan kalkıp gelmiş ve öylece kalmışız. Zaten hareket etmeyi o kadar da seven bir millet değiliz. Bunun koşullar vb. şeylerle de ilgisi var gerçi ama yine de bizim biz olmamızla da derinden ilgili olduğunu düşünüyorum. Bizim ülke dışında sözü edilebilecek bir şairimiz ya da şiirimiz de yok aslında. Mesela bir diaspora şiirinden söz edemeyiz.

İstanbul'da "sabah hattı" - "The Morning Line" - Matthew Ritchie

Bugünlerde Eminönü'nden geçenler nisan ayı boyunca "Lale Meydanı" da denilebilecek olan meydandaki garip şeklin ne olduğunu düşünüyorlar mıdır bilmiyorum. Ama orada öyle devasa bir şeyin inşa edildiğinin farkında olmayan Eminönülüler olduğuna eminim, biraz da biliyorum.

2010 kültür projeleri kapsamında gerçekleştirilecek olan "The Morning Line" (Sabah çizgisi/hattı diyebiliriz ) için şu hazır bilgi tekrarlanabilir:

İçeriği paylaş

Back to top