iki farklı yorum: Tom Waits ve Liz Durett - November

http://www.tomwaits.com/

November
No shadow
No stars
No moon
No cars
November

It only believes
In a pile of dead leaves
And a moon
That's the color of bone

No prayers for November
To linger longer
Stick your spoon in the wall
We'll slaughter them all

November has tied me
To an old dead tree
Get word to April
To rescue me

Rebekka Bakken - Hard to be a loser

I Keep My Cool -

06. Hard to be a loser

It's hard to be a loser when it is forbidden to lose no matter what you start it's bound to have an end and no matter what happened you know you are to blame What others find sweet is what you call the blues

Türk Kaderciliği - Nietzsche

T ü r k k a d e r c i l i ğ i - Türk kaderciliğinin en temel hatası, insanı ve kaderi iki ayrı şey olarak karşı karşıya getirmesidir: İnsan, kaderine karşı koymaya, onu engelleme çalışabilir, ama kader her zaman zaferi kazanacaktır, der; bu nedenle en mantıklısı boyun eğmek veya keyfe göre yaşamaktır. Gerçekte ise her insan kendi içinde bir parça kaderdir; belirtilen şekilde kadere karşı koyduğunu sandığında, kaderi de yaşamış olur.

Benim filmlerim: Hatırlamak İçin Bir An/ı

Hafızadan bu kadar söz edince aklıma unutmadığım filmlerden biri geldi. Bir güney kore filmi daha. Benim için o kapıyı açan Kim ki duk olmuştu ki bunu epey zaman önce yazmıştım. Orijinal adı " Nae meorisokui jiwoogae" (İngilizcesi 'A moment to Remember') olan film 2004 yapımı. Yönetmeni John h. Lee. http://www.imdb.com/title/tt0428870/

Filmin ana konusu "amnezi". Ama buna giden yolda filmin fazlasıyla incelikli, düşündürücü tarafları var. Bir aşk da olması gerektiği gibi alıyor yerini tabii...

Hafıza

Tureng'le bir başıma oynadığım bu oyunu seviyorum. Hafıza sözcüğüne takıldım bu kez... Hafıza, aslında Arapçadan, "hıfz" kökünden geliyor. Koruma, saklama, sakınma, akılda tutma anlamına geliyor. Saklama yeteneği ya da daha modern bir işitme için "bellek" de deniliyor. Arapçadaki birçok sözcük gibi hıfz da bereketli. Hafız, hafıza, hıfz, hıfzısıhha, mahfaza, mahfuz, muhafaza, muhafazakâr, muhafız sözcükleri de aynı kökten geliyor.

Far Away Moon - Spyros Koliavasilis

Bu şarkıyı "Niyobe için" adlı özel bir albümde dinlemiştim. Spyros Koliavasilis Yunanistan'da yaşayn bir müzisyen. Yaptığı müziği etno-klasik, asia minör, klasik osmanlı müziği ve jaz olarak değerlendirmişler... Bir myspace sayfası var. Orda tüm müzikleri dinlenebiliyor. Benim gözdem, peşine de düşmeme neden olan "far away moon"... Hüzünlü bir müzik... Ama aslında hepsi güzel. Yine de bir numara olarak "far away moon"u öneririm. Sonra da "Odyseia"... Buyrun : http://www.myspace.com/spyrosoud

Fotoğraflarla Bir Hayat: Sylvia Plath

Şiir tarihinin en özel şairlerinden birisidir Sylvia Plath. 31 yıllık yaşamına normal bir hayatın sığdıracağından çok daha fazla şey taşımıştır. (1932-1963) Belki de taşıyabileceğinden fazlası olduğu için böyle trajik bir sonu da yazdı kendisine. Bunlar genellikle şiirle ilgili insanların bildikleri şeyler. Kaldı ki ölümünden sonra da fazlasıyla izi sürülen bir şair olmuştur Plath... Hatta bu iz, izleyenlerin sonunu da onunkine benzetecek kadar aynılaşmıştır kimi zaman.

Anna Ahmatova Hakkında Bir Film

Chagall, Yaşam ve Aşk

in

Pera Müzesi'nde 23 Ekim 2009-24 Ocak 2010 tarihleri arasında açılmış olan Marc Chagall sergisi önümüzdeki hafta bitiyor. Ben de bugün gidebildim. Gitmeden önce Chagall hakkında çok az şey biliyordum, mesela Nazilerin yahudi yazarların kitaplarını yaktıkları dönemde Chagall'ın eserlerini de yaktıklarını ve biraz da yüzeysel bilgi. Sergi müzenin iki katına yayılmış. Chagall'ın otobiyografik çalışmalarına, serginin düzenlenişi sırasında eklenen biyografik bilgiler de gelince epey bilgi sahibi olmak mümkün. Uzun yaşamış bir ressam Chagall..

İçeriği paylaş

Back to top